26 Nisan 2020 Pazar

Hangi Kurt Kazandı?

Eskiden kolaydı yazmak, zaman geçtikçe daha da zorlaştı. Her şey karmaşık bir hal aldı. Yazmak da öyle. Bir hayalim var kimseye söylemediğim ve söylemeyeceğim.

Eskiden çok sevdiğim bir söz vardı. "Hayallerine inandığın kadar yakınsın." Artık bu sözü söyleyen kişiye inanmıyorum, bence artık o da inanmıyor sadece yapması gerekeni yapmaya devam ediyor. Bu sözde büyüsünü böylelikle kaybetti. Ne büyük hayal kırıklığı.

Artık ben de inanamıyorum. En çok kendime, düşünce yapımın bu denli kötüleşmesine... Kalem kılıçtan keskindir, derler. Kalem tutan ellerin düşünceleri büyük birader tarafından yönetiliyorsa eğer bir önemi yok tabii. Dünya sizin ya da benim zihnimizde kurduğumuzdan çok farklı bir çarkla dönüyor. Dünya nasıl oluyorsa, seni kendi istediği şekle büründürüyor. Zihnimdeki ben olsaydım eğer şu an bunları yazan, muhtemelen akışı çok farklı bir yöne giderdi. Artık inanmıyorum hayallerime. Onlardan oldukça uzaklaştım. Bunu ne zaman fark ettim? Yaşadığım ben aslında hayal kurmamış hiç, bunu anladığımda gerçekten acıydı. Uzun süre bunun iç muhasebesini yaptıktan sonra ağır bir kayıp verdim. Artık olduğum yerde bir şeylerin değişmeyecek olduğunu kabul ederek...

Zaten bu kabul edişler bugünkü beni var etti. Eskiden insanlara umut barındıran şeyler söylerdim. Yapabilirsin, dene, bir kere başarısız oldun henüz ikinci değil, buna benzer pek çok şey... Şimdi ise "olmuyorsa olmuyordur, bırak demek ki bu sana göre değil" gibi cümleler dökülüyor ağzımdan. Örnekleri çoğaltabilirim. Değişen neydi tam olarak, kuşlar hâlâ uçuyor oysaki... Ölenler olsa bile hâlâ uçanlar var... Bakış açım beni tam olarak bu noktaya getirdi. Güneş doğuyor, evet doğduğu gibi de batıyor. Peki en sevdiğin ay? Ay artık o eski görkemini kaybetti. Ama biliyor musun sevgili okur, ben yeniden dolunayı görmek isterdim. Dolunaydan aşağıya bir salıncak yapıp onda sallanmak isterdim. Böyle başlamıştı dolunayın hikâyesi ama şimdi salıncak koptu, o çocuk düştü, belki öldü, belki hiç var olmadı...

Hikâyede anlatıldığı gibi kalpte iki kurt kavga etti durdu, peki kim kazandı? Etkileyici bir soruydu bu, hangisini beslediysen demişti Hintli bilgin. Ben sevgili bilgin iki kurdu da aç bıraktım ve ikisi de kaybetti...