8 Ekim 2023 Pazar

HEY !!!

Hey oradaki duyuyor musun beni? Kelimelerim boğazımda duruyor adeta peş peşe dizilmiş inci taneleri gibi. Ama onlara inci demek onları güzelleştirir mi? Güzel şeyler olmuyor oysaki her gün yük gibi biniyor üzerime. Diyorum  ki kendime bu bir yalan, tamam her şey iyi olacak, iyi olacağım ama bugün de o gün değil! Nasıl geçer bu yorgunluk? 

Hey oradaki anlat bana, dinleyeceğim seni, senin hikayeni dinleyeceğim. Benim hikayem o kadar kaliteli şaşalı değil, ve belki acı dediğim şey sana iğne batması gibi gelecek o yüzden senin hikayeni merak ediyorum, anlat bana...

Hey sen, hayatıma oklar fırlatan, bakışlarıyla beni yaralayan, acımasız bir kalple ortalıkta dolaşan insan(!). Riyakarlığın kıskacında yaşadığın bu hayat seni tatmin ediyor mu? Kafanda kurduğun senaryolar gerçekliğin ile örtüşüyor mu? Herkes kendi yolunda gidiyor ya bu hayatı senin yolun kaç kişinin yolunu mahvetti hiç düşündün mü?

Hey içimde savaşan o kocaman adını koyamadığım ben. Çok üzgünsün değil mi? Kızdın, kırıldın, parçalandın bir yerlerde. Vazgeçebilirsin, artık durabilirsin. Yoruldun, kurduğun setler bir bir devrilirken hepsini izlemek zorunda kaldın. Hepsi sana batan dikenlere dönüştü. Görmedi kimse ama kan revan içinde kaldın. Bir bülbülün gülün dikenlerinde çektiği ızdırap kadar edebi olmadı bu yıkılışın ama iyi dayandın, iyi mücadele ettin artık vazgeçebilirsin. 



6 Şubat 2023 Pazartesi

Kar Taneleri

 

Sarı bir lambanın altında titriyor kar taneleri… Gökyüzü sanki veda ediyor en kıymetli parçalarına… Veda ne ağır bir kelime! Kar tanelerine baktı nasıl da usul usul ayrılıyorlardı gökyüzünden. Böyle sessiz mi olur tüm vedalar, diye düşündü. Hayır! Kendine baktı, kendi içine baktı. İçinde ne kıyametler ne fırtınalar kopmuştu. Tarumar olmuştu bütün her şey. Güzel anılar acı bir yumruk olmuştu göğsüne oturan. Gidene mi zor hakikaten kalana mı? Birileri terk etti bu şehri, gitti! Elinde kocaman bir bardakla kaldı biri… İçine acıyı doldurdu, hüznü doldurdu. Yalnızlığıyla içti her şeyi, ne bardak dolmaktan vazgeçiyordu ne de bitiyordu. “Her acı zamanla geçer.” dedi kendine. O bardak kırılır yerine yenisi gelir, yeni anılar birikir. Yeniden kar yağar bir şehre… Ya kırılan bardak, çalan o şarkı, içilen o tüm acılar ve hüzün… O gece lambanın altında titreyen kar taneleri onlar da unutur mu tüm bunları? Mutlu günlerdi, o günler bir bahar kadar güzeldi. Bilmiyordu böyle kışa döneceğini. Sonra anladı kış da kendi güzelliğini barındırıyor, örtüyordu kötü olan her şeyi… Belki uzun süre bakamayacaktı o gözler birbirine çünkü biri terk etti bu şehri. Gözlerini de alıp gitti. Fakat kalan uzun uzun baktı gökyüzüne biraz önce saniyeler içinde yaşadığı tüm duyguları ruhuna katarak baktı. Buruk bir gülümsemeyle baktı. Bir gün bir yerde o gözlerle karşılaşırsa eğer orada da bu gülümsemeyle bakabilmeyi diledi. Baharını kar tanelerinin altında gizleyip hayatına devam eden gözlerle bakacaktı ona…