30 Eylül 2016 Cuma

Roller Coaster Üzerinde Bir Hayat

Roller Coaster üzerinde bir hayat. Bir korku oyuncağı… Bir çığlık silsilesi, bazen kahkaha bazen ağlama hissi. İlk başlarda yavaş yavaş tren tırmanırken raylardan yukarıya doğru, tıpkı bir çocuğun ilk adımları gibi… Tren yavaş yavaş tırmanıp ilk zirveye çıktığında aniden aşağıya doğru hızla hareket ediyor. Büyüyen çocuğun kendini 18 yaşında hayatın zirvesinde düşünürken, bir anda düştüğü o boşluk ve arkasından gelen hız ile gençliğini çarçur ederken yaşadığı korku. Bir Roller Coaster hikâyesi bu üzerinize alınmayın. Karşısına çıkan engelleri bazen hızlı, bazen yavaş bazen de tepe taklak geçen bir Roller Coaster… Her an raylardan çıkacak diye korkutan ama bir yandan heyecanlandıran bir yandan da ürperten bir oyuncağın hikâyesi. Turunu tamamladığında başladığı yere gelen bu oyuncak bir sonraki yolcuları için beklemeye hazır. Fakat bir öncekiler için ise artık yolculuk bitti.

Bir hayat düşünün Roller Coaster’ın üzerinde. En fazla 5 dakika süren bu yolculuk, orada iken uzun bir zaman geçirmiş hissi uyandırıyor. Hayat, ortalama 50 sene yaşasan sanki gözünü açıp kapatmış gibi düşünmeden edemezsin. Ama kocaman 50 yıl, bir asrın yarısı… Neleri sığdırıyor insan o 50 yıla. Tıpkı Roller Coester’in üzerinde iken hafızasına sığdırdıkları gibi… İlk başlarda minik minik emekliyor, sonra ise büyüyor insan. Büyüdükçe çocukluğuna dönmek istiyor. Tıpkı Roller Coaster hızlandığında başa dönmeyi istemek gibi. Çünkü başta korkutucu değildi. Yavaş yavaş ilerliyordu raylar üzerinde. Hayat, engelleri, güzellikleri, getirileri ve götürüleri ile sunuyor bize yaşamı. Kimi kader diyor, kimi yaşıyoruz işte, deyip geçiyor. Ama Roller Coaster’a binmek senin seçimin değil mi? Burada kader mi var yalnızca? Roller Coester üzerindeyken tepe taklak dönmek ile hayatın bize hediye ettiği engeller benzer değil mi? Peki bu anda anıların peş peşe sıralanması? Hepsi sadece tesadüf mü?


Sona geldiğinde yavaşlaması Roller Coaster’ın, bir insanın yaşlılığında -tıpkı doğduğu zamanlarda olduğu gibi- emeklemesine benzemiyor mu? Ve durması! İnsan kalbinin artık atmaması ile son bulması gibi. Biliyor musunuz? İnsanların kalp atışlarının farklı farklı olduğunu. Her insanın farklı bir kalp ritmi olduğunu. Roller Coester turu bittiğinde de kimi nefret edecek, kimi mutlu olacak, kimi korkacak… Ama temelde herkes farklı hislere sahip olacak. Üzerinize alınmayın sadece eğlenmek için gittiğiniz lunaparktaki bir oyuncaktan bahsediyorum. Bence hayat Roller Coaster gibi. Ya da Roller Coester hayat gibi… 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Değerli zamanından ayırıp yorum bıraktığın için teşekkür ederim. İyi veya kötü yorumunu kendimi geliştirmek için kullanacağım...