Roller Coaster üzerinde bir hayat. Bir korku oyuncağı… Bir
çığlık silsilesi, bazen kahkaha bazen ağlama hissi. İlk başlarda yavaş yavaş
tren tırmanırken raylardan yukarıya doğru, tıpkı bir çocuğun ilk adımları gibi…
Tren yavaş yavaş tırmanıp ilk zirveye çıktığında aniden aşağıya doğru hızla
hareket ediyor. Büyüyen çocuğun kendini 18 yaşında hayatın zirvesinde
düşünürken, bir anda düştüğü o boşluk ve arkasından gelen hız ile gençliğini
çarçur ederken yaşadığı korku. Bir Roller Coaster hikâyesi bu üzerinize
alınmayın. Karşısına çıkan engelleri bazen hızlı, bazen yavaş bazen de tepe
taklak geçen bir Roller Coaster… Her an raylardan çıkacak diye korkutan ama bir
yandan heyecanlandıran bir yandan da ürperten bir oyuncağın hikâyesi. Turunu
tamamladığında başladığı yere gelen bu oyuncak bir sonraki yolcuları için
beklemeye hazır. Fakat bir öncekiler için ise artık yolculuk bitti.
Bir hayat düşünün Roller Coaster’ın üzerinde. En fazla 5
dakika süren bu yolculuk, orada iken uzun bir zaman geçirmiş hissi uyandırıyor.
Hayat, ortalama 50 sene yaşasan sanki gözünü açıp kapatmış gibi düşünmeden
edemezsin. Ama kocaman 50 yıl, bir asrın yarısı… Neleri sığdırıyor insan o 50
yıla. Tıpkı Roller Coester’in üzerinde iken hafızasına sığdırdıkları gibi… İlk
başlarda minik minik emekliyor, sonra ise büyüyor insan. Büyüdükçe çocukluğuna
dönmek istiyor. Tıpkı Roller Coaster hızlandığında başa dönmeyi istemek gibi.
Çünkü başta korkutucu değildi. Yavaş yavaş ilerliyordu raylar üzerinde. Hayat,
engelleri, güzellikleri, getirileri ve götürüleri ile sunuyor bize yaşamı. Kimi
kader diyor, kimi yaşıyoruz işte, deyip geçiyor. Ama Roller Coaster’a binmek
senin seçimin değil mi? Burada kader mi var yalnızca? Roller Coester
üzerindeyken tepe taklak dönmek ile hayatın bize hediye ettiği engeller benzer
değil mi? Peki bu anda anıların peş peşe sıralanması? Hepsi sadece tesadüf mü?
Sona geldiğinde yavaşlaması Roller Coaster’ın, bir insanın
yaşlılığında -tıpkı doğduğu zamanlarda olduğu gibi- emeklemesine benzemiyor mu?
Ve durması! İnsan kalbinin artık atmaması ile son bulması gibi. Biliyor
musunuz? İnsanların kalp atışlarının farklı farklı olduğunu. Her insanın farklı
bir kalp ritmi olduğunu. Roller Coester turu bittiğinde de kimi nefret edecek,
kimi mutlu olacak, kimi korkacak… Ama temelde herkes farklı hislere sahip
olacak. Üzerinize alınmayın sadece eğlenmek için gittiğiniz lunaparktaki bir
oyuncaktan bahsediyorum. Bence hayat Roller Coaster gibi. Ya da Roller Coester
hayat gibi…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Değerli zamanından ayırıp yorum bıraktığın için teşekkür ederim. İyi veya kötü yorumunu kendimi geliştirmek için kullanacağım...