25 Ekim 2016 Salı

Dostlardan

Pazar günü küçük bir kaçamak yaptık. Adres Ankara Kızılcahamam'dı. Uzun uzun anlatacağım orayı. Lakin bende oradan daha değerli birkaç satır var. Günlük hayatımız bizi o kadar yoruyor ki, ne bir dostluğa yerimiz var ne iki soluklanmaya... Gönlü güzel iki insandan iki güzel satırı paylaşmak istiyorum. Dostluk yaşıyor, dostluk nefes alıyor. İsimler önemli değil önemli olan kalpten gelenler. Yorulduysanız eğer biraz dinlenin ve gökyüzüne bakın...

BİR DOSTTAN İNCİLER: 

Dağlar denizinde yüzüyoruz. Süt mavisi şafak hedefimiz. Kayığımız sevgimiz.Küreğimiz yüreklerimiz. Biz birlikteyiz. Dünya bizimle dönüyor.Bulutlar eşlik ediyor yolculuğumuzda bizlere. Kalplerimiz birlikte çarpıyor yolumuza çıkan engelleri aşmak için.Sabretmek güç geliyor bazen çağıldayan kanların bulunduğu yüreklere.Yalnızken rüzgara karşı koymaya çalışan zayıf birer papatyayız. Son yaprağımız döküldüğünde yok olacağımızın bilincindeyiz.Ama  yine de özgürce kaldırıyoruz başımızı her doğan günde.Çünkü biliyoruz, yapraklar dökülünce ardından toprağa tohumumuzu bırakacak . Bizken ise güçlü köklere sahip bir çınarız. Her birimiz ayrı damlanın peşinden koşsak da gövdemiz bir,yapraklarımız bir . Biz biriz. Biri oluşturan biziz.                 
-Ayşe Şimşek

BİR DE HAYATA ÜŞENENDEN İNCİLER:

Ortalıktan el ayak çekilip gecenin karanlığında bir başınıza kaldığınız zamanlarda bazen tılsımlı bir soru gelip zihninizin en aydınlık yerine asılı kalır ve "Bugün ne yaptım?" diye sorarsınız kendinize. Vereceğiniz cevaplar aslında o gün neler kazandığınızı usulca fısıldar size.
Bana kalırsa kendimize bugün ne kazandım diye sormak daha yerinde olacaktır. Peki sorayım kendime: bugün ne kazandım? Bugün güzel Ankara'nın naif ve samimi Kızılcahamam'ında Kübra'yla İbrahim'le Burak'la Asiye'yle Ayse'yle ömre bedel kazanımlarım oldu.
Evvela heybemizdeki yorgunluğu, umutsuzluğu, sıradanlığı dibine kadar boşalttık. Bunların yerine yaşama sevinci koyduk gelecek umudu koyduk iyileştirici huzur koyduk ve her şeyden önemlisi kocaman bir dostluk koyduk heybemize. 
Birbirine sımsıkı kenetlenmiş ellerimizden kalbimize doğru ılık ılık şefkat aktı. Sarılı kollarımızdan kucağımıza samimiyet usul usul düştü. Yeri göğü inleten kahkahalarımızdan mutluluk yağdı gözlerimize ıslak ıslak. Saatler akıp giderken zamana yetişme gibi bir kaygımız yoktu. Çünkü biz, zamanı dizginlemiştik anıların en büyülüsünü maziye yazarak. 

Bugün ne mi kazandım? Bugün; dostluğun, dürüstlüğün, samimiyetin, huzurun, umudun zirvesindeki pınardan kana kana asla geçmeyecek bir geçmişi içtim. Bundan daha değerli bir kazancım olmamıştı şimdiye kadar.
-Rukiye Yeşiltepe

Anlatacağım size orayı lakin dostlar bizi hatırlasın bu güzel cümleler burada kalsın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Değerli zamanından ayırıp yorum bıraktığın için teşekkür ederim. İyi veya kötü yorumunu kendimi geliştirmek için kullanacağım...